Büşra BORA

Bloglarım

Hadi size yine ancak benim başıma gelebilecek bir olayı anlatayım da "NE DERTLER VAR YAHU BUGÜNÜMÜZE DE ŞÜKÜR" dedirteyim...

 

Bahsetmiştim, Karadağ'dan Kıbrıs'a dönmem biraz ani ve olaylı olmuştu. Yaklaşık 2 aylık bir "sürünmeden" sonra, ki tam anlamıyla sürünmek, zulüm, eziyet ya da adı her ne ise bunu yaşadım... 

 

SONUNDA EV BULDUM! 

 

Üstelik bulduğum ev kaderin ağlarını örmesine örnek olacak cinsten. Yıllar önce yaşadığım havuzlu bir godaman sitesi vardı. Hatta bir çok ilki de orada yaşamıştım. Mücbir sebeplerden(!) taşındığım sırada nasıl manifest yaptıysam bir gün döneceğimden emindim. Hatta bu manifesti tek başıma da yapmadım. Koskoca sitenin yöneticisi, koskoca sitenin whatsapp grubundan beni hiç çıkarmamıştı...

 

 

Şaka gibi geliyor insana ama tam  4 yıl sonra aynı sitenin farklı bir bloğuna geri döndüm...

 

Evi kiraladığımda koltuğum bile yoktu. Koltukçu ben ve evi kiralayan aracı üçlüsünde derin ve günler süren bir iletişim ağımız oldu uzun zaman.

 

 

Sonunda benim canım L Köşe koltuğum gelip yerine konuncaaa (takriben gece 00:30 suları), derin bir nefes aldım. Çünkü perde, halı, koltuk üçlemesi çocukluğumdan beridir en dikkat ettiğim ve beni huzurlu hissettiren şeydir. 

 

Her neyse daha koltuğum ısınmadan, ilk süpürgemi açıp temizliğimi yapmadan, ertesi gün akşam üzeri saatlerinde kapım çaldı.

 

Tam da çocukları yürüyüşe çıkaracakken, birden ortalık deli evine döndü. Kapıyı açtığımda karşımda çok güler yüzlü, çok tatlı ve yaşlı bir çift duruyordu.

 

BEN EV SAHİBİNİN TEYZESİYİM

 

Bana kendilerini tanıttıklarında çoktan eve davet edip ağırlamaya başlamıştım ki sebebi ziyaretlerini öğrenmem uzun zaman almadı. Meğer ev sahibinin, evinin kiralandığından haberi yokmuş. Bunu ev göstermeye gelince anahtarı kapıya sokamayan emlakçı iletmiş:)

 

Hemen aracı ile iletişime geçtim. Sorun olmadığı söylense de, evde hala sözleşmemi bulamamam beni biraz tereddüte düşürdü... Bakalım bu köle Isaura daha neler yaşayacak. Henüz havuza girme fırsatım olmadı, uzun zaman sonra muazzam şekilde anlaştığım ve bana çok güzel davranan biri acil ve ailevi sebeplerle ülkesine dönmek zorunda kaldı. Ev konusunda için hala rahat değil. Çocuklarımla hala çok ilgilenemiyorum. Evimde internet yok bir de onlarla uğraşıyorum. Her gün teras yıkıyorum her gün kirleniyor. Yine yemek yaptım. Hergün alışveriş yapmaktan bıktım usandım. Hala arabam olmadığı için minibüsle işe gidip geliyorum. Minibüse kadar da yürümek zorunda kalıyorum. Arabam hala arkadaşımdaydı. İstedim bugün yarın diye diye  çekmişler belediye otoparkına. Daha onu almam lazım. Satın almak isteyen çok tatlı bir aile var bakalım onlar satın almayı hala isteyecek mi? Annemin ameliyatı ne zaman olacak ve nasıl sonuçlanacak? Telefonum Karadağ'dan geldiği için ülke kayıt süresi doldu ve kapandı. Şuan içinde olduğum durum çok tuhaf... Bakalım daha neler yaşayacağım.

Ama şunu biliyorum ki Kıbrıs'ta bir şeyler hep ters gidiyor nedense. Bazen diyorum ki dön kızım git geri. Sonra da yok artık bu kadar çileyi niye çektin o zaman salak mısın diye kendime getiriyorum... Karadeniz klasiklerinde de geçtiği gibi;   YIL DUM